Bilgisayar, internet sistemleriyle çok küçük yaşlarda(6-7 yaş) tanışma fırsatı buldum. Gerçi şu an çocuklar çok daha küçük yaşlarda tanışıyor ama bizim için o dönemler tanışmak güzel fırsatlardı.

Zamanın tüm bilgilerinin bulunduğu Forumları,Irc sohbet uygulamalarına meraklıydım. Çevremde bulunan insanlar gidip oyun oynarken hem onlarla zaman geçirip hemde arta kalan vakitlerimde bunlarla ilgileniyordum.

Küçükken çok girişimde bulunmuştum. Ücretsiz blog sayfaları oluşturma, ücretsiz internet sayfalarında (tr.gg uzantılı) takılıyor bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışıyordum. Bu süregelen zamanda en son Üniversiteye başladığım yıllarda yazılar yazan bir kaç topluluğa katılarak yazı yazmayı bir görev edinmeye çalıştım. Ardından bunu benimsedikten sonra kendi blogumu oluşturma kararını aldım. Geçen sene uzun uğraşlar ve bir kaç aksilik sonrasında bir yıl öncesinde eratilmis.com macerama başladım.

Tatil zamanında ödeme zamanını geçirdiğim için yaşadığım aksilikle sitemdeki yedekleri kaybederek bende yedekleri olmayanları kaybettim. Tekrar sıfırdan başlayarak aynı isimle tekrar oluşturdum. Belirli yazıları tekrardan aynı şekilde paylaştım.

Artık insanlar bu kadar çok içeriği okumaya sabırlı değil ama neden ısrarla yazıyorum?

Günümüzde Youtube, Twitch, kullandığımız sosyal medyaların canlı yayınları, Podcast ve bunun dışında bir çok içerik üretim sayfası var. İnsanlar yani bende bir içeriği okumaktansa dinlemeyi, izlemeyi tercih ediyorum yani sabırsızım. Hap gibi bilgileri, uğraş göstermeden, aynı zamanda başka şeylerle ilgilenerek almak istiyorum. Çünkü hayat çok hızlı ilerliyor. Sürekli karşımıza izlememiz gereken, dinlememiz gereken bilgiler çıkıyor. Bunlar varken neden girip uzun uzadıya yazılar okur ki insan diyorum bazen.

Ama izlediklerimin, dinlediklerimin yanına çok fazla şekilde okumalıklar ekledim. Güne başladığım an itibariyle girip inşallah bir şeyler yazmıştır diye beklediğim yazarlar bulunuyor.

Okuduğum şeylerin daha kalıcı olduğunu gördüğüm ve yazmanın insanın hayatının hiç bir zaman dışında olmayacağına inancım sebebiyle yazı yazmaya amansızca devam ediyorum.

Blog yazmanın benim için faydaları nelerdir?

Blog yazmaya başladığım zamandan beri fark ettiğim değişiklikler şunlar;

Öncelikle bir yazı yazmam, bir şeyleri anlatabilmem için tam anlamıyla kafamda soru işareti olmadan anlamam gerekiyor. Bunun için de iyice okuyup, dinleyip, izlemem ve not almam gerekiyor. Bunu sağladığım zamandan beri yazmak istediğim konuları çıkarıp bunlar için sürekli ve belirli çalışma zamanları ortaya çıkardığımı fark ettim. Yazı yazmıyor olsaydım bu kadar detaylı bilgi sahibi olmamın bana faydası olmayacağını düşünüyor olacaktım.

Ardından yazarken çok özgür olduğumu fark ettim.

Hayatımda her zaman paylaşımcı bir insan oldum. Hiç bir zaman elimdekileri saklayıp, bencil olmadım. Burada size hap şeklinde bilgiler vereceğim ve hayatınız değişir demeyeceğim. Bunu kim derse yalan söylemiş olur. Ancak öğrendiğim ilginç bilgileri, gezdiğim yerleri, kullandığım ürünleri, bazen hissettiklerimi, bazen düşündüklerimi paylaşıyor olacağım.

Blog için bir hedef koyuyor muyum?

Blog için bir hedefim olmadı. Para kazanmalıyım. Çok ünlü olmalıyım gibi gibi. Blog için hedef düşündüğümde bu benim dünyam, bu benim fikirlerim bunları bir kişi bile okumasa düzenli paylaşmaktan hiç gocunmadan zevk alarak yapacağım. Ama illa ki bir amacı olacaksa insanlar için bir şeyler ifade eden, okuduğunda bir şeyler katabileceği, bir soruna çözüm bulmasa bile çözüm yolunu gösteren, fikir sahibi eden bir blog olması için elimden geleni yapacağıma inanıyorum.

Tagged With:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir