Öncelikle kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?

Merhaba Ben Rumeysa Özge TAŞDEMİR.
1996 Kadıköy doğumluyum. Aslen Bayburtluyum ama doğma büyüme İstanbul Çekmeköy’de yaşıyorum. Liseyi Nesrin UÇMAKLIOĞLU Düz Lisesinde okudum. 2014 yılında ise Atatürk Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini okumaya başladım. 11/11/2019 itibariyle mezun oldum.

Endüstri Mühendisliği bölümünü kendi istediğinizle mi seçtiniz, eğer öyleyse sebebi neydi, değilse memnun musunuz?

Açıkçası Endüstri Mühendisi nedir, endüstri nedir kelime anlamını bile bilmeden bu bölümü tercih etmişim. Etmişim dediğim gerçekten böyle bir bölüm yazdığımın farkında bile değildim. Arkadaşımla beraber aynı üniversiteye gidebilmek için aynı üniversiteleri aynı bölümleri yazmıştık oldu da aynı üniversiteyi kazandık ama farklı bölümlerde okuduk. Hiç bilmeden geldim ama neyse ki bölümümden çok memnunum iyi ki bu bölümü okumuşum diyorum. Sadece çift ana dal ile Endüstrinin kapsamında başka bir bölüm okusaymışım diyorum.

Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulundunuz?

Kariyerime fayda sağlayacak aktivitelerden ziyade sosyal faaliyetlere daha çok katıldım. Son 2 senemde Atainovasyon kulübünün eğitimlerine katıldım sertifikalar aldım. Onun haricinde seyahat etme, tiyatro, sinema, kitap okuma gibi sosyal faaliyetlerde bulundum.

Üniversite hayatı sizde ne türlü değişikliklere sebep oldu, tanımadığınız hangi yönlerinizi tanıma şansınız oldu?

Ben üniversite öncesi hayatımda çok çekingen, utangaç, kendi işlerini başkalarına yaptıran, doktorlar kabul etse benim yerime anneme kan verdirecek insandım. Sırf böyle bir insan olduğumu bildiğim ve bu özelliğimden nefret ettiğim için üniversiteyi dışarıda okuma kararı aldım. O yüzden üniversitenin bana en büyük katkısı kendi ayaklarımın üstünde durmamı sağlamasını ve kendi sorumluluklarımı üstlenmem gerektiğini öğrendim. Sonra araştırma yapmayı sevdirdi, doğru bilginin ne kadar kıymetli olduğunu ve nerede bulursak oturup dinlemesi gerektirdiğini öğretti.

Üniversite hayatında yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?

Muhammet Emre Keskin hocadan ders alanlar bilir ki Emre Hoca bütün formüllerin ispatını yapar. Bir gün hoca Envanter Planlama dersinde bir formülün ispatını yapmadı meğerse gündüzde uğraşmış yapamamış. Neyse bende o akşam yurda gittim tekrarını yapayım falan derken baktım kendimi formül ile uğraşırken buldum. O akşam gece 1, 2 derken sonunda formülün ispatını yapmıştım. Hocaya götürmeyi dört gözle bekliyordum sonuçta koskoca Emre Hoca uğraştı bu formülle diyordum. Hocaya götürdüm ve hocanın bana öyle bir bakışı vardı ki sonucum doğru mu yanlış mı hala bilmiyorum ama hayatta çok iyi yerlere geleceğimi bilip insanların bana inanmasını hissetmek ve karşınızda ki insanı tanıyıp belki bir miktar yardım edebilmek hissi gerçekten güzel bir şey. Bir günde yine Emre hocanın Envanter dersinde bir şeyi anlamadım. Hocaya söylüyorum hocam anlamadım diye adam anlatıyor ama bana hala mantıklı gelmiyor. Sonra hoca döndü dedi ki ‘Sen anlamıyor değilsin de beni sınıyorsundur ne kadar biliyorum falan diye’ hocanın sizin zekânıza güveni tam yani. Ne mutluluk verici bir şey anlatamam. İyi ki varsınız Muhammet Emre Hocam. Bu ülkenin gerçekten sizin gibi kendini iyi yetiştirmiş zeki ve çalışkan insanlara ihtiyacı var.

Okuduğunuz üniversite de okumanızın size artıları ve eksileri ne oldu?

Atatürk Üniversitesi gerçekten çok donanımlı çok kaliteli bir üniversitedir. Hem hocaları hem ders içerikleri ile her zaman daha iyisini yapmak için çabalıyorlar. Bunu pek az üniversitede görebiliriz. Sadece Erzurum’da olması dezavantajı var, çok soğuk olduğu için yoksa Erzurum’u genel olarak çok severim. Hava şartlarından dolayı fazla bir etkinlik düzenlenemiyor.

Stajlarınızı nerelerde yaptınız, bu stajların size neler kattığını düşünüyorsunuz?

Üretim stajımı Canovate Elektronik A.Ş‘de yaptım.

Yönetim stajımı ise CADdb Otomotiv TİC. LTD. ŞTİ ’de yaptım.

Ben her iki stajımda da neler öğrenebilirim kendime ve şirkete neler katabilirim diye çok çalıştım çok şükür ki dolu dolu 2 stajımı da bitirdim. Mesela Excel i başlangıç seviyesinde biraz bilirken ilk stajımda Exceli çok daha iyi öğrendim. Depoya iyileştirmelerde bulundum bir kısmı faaliyete geçecek. 2.staj yerimde ise ürün ağaçları, maliyet analizi oluşturdum ve hem kendim ürün ağaçları oluşturmayı denedim hem de şirkete bir faydam oldu. 2 staj yerimde de benden çok memnun kaldılar. Onlarla hala daha görüşüyorum. Hatta iş için beni çağırdılar ama benim ilgimi şuan içinde bulunduğum İş Zekası dikkatimi çektiği için gitmedim. O yüzden sizlere tavsiyem staj yaptığınız yerde sanki şirkette gerçekten çalışıyor kendi işiniz gibi benimseyin ve nerelerde olmak istediğinizi iyi analiz edin. Sonra zaten onlarda sizin için iyi yerlere gelebilmeniz adına çok çalışıyorlar.

Okulda gördüğünüz dersler bu stajı yaparken size yardımcı oldu mu?

Bir gün bir hocam bize şunu söylemişti ‘Biz size burada Mühendis olmayı değil Mühendis gibi düşünmeyi öğretiyoruz’. Bu sözü asla unutmayın diğer insanlardan ne kadar farklı düşündüğünüzü ne kadar probleme ve çözüme indiğinizi görün. İşte bu zaten sizi Mühendis olmanızı sağlayan şeydir. Onun haricinde soruya gelirsek eğer, aldığımız dersler mutlaka iş hayatımıza yardımcı oluyor tabi ama daha çok işi işte öğreniyorsunuz. Bazen teorikte gördüğümüz hakkında çokça bilgi edindiğimiz şeyleri iş hayatında gördüğümüzde ‘Bu ne’ diye sorabiliyoruz. Ben açıkçası bunu çok yaşadım. Ama tabi ki derslere iyi çalışın agno için değil, dersi geçmek için değil, dersi öğrenmek için çalışın.

Agnonuz (ortalamanız) kaçtı?
Bu agnonun yararını ya da zararını bir yerde gördünüz mü?

Ben 2.66 ortalama ile mezun oldum. Çok samimi söylüyorum ki iş hayatında kimse sizin agnonuza bakmıyor bende daha önce işe giren arkadaşlarımdan bunu duyduğum için fazla kasmadım sadece son sene yüksek lisans yapabilmek için 2.50’nin üstüne uğraştım. Sizlere tavsiyem gerçekten agnoyu önemsemeyin yok AA geldi yok DD geldi hiç önemli değil. Dersleri gerçekten anlayın neler yapıldığına aşina olun yeterli.

Staj yapacak öğrencilere tavsiyeleriniz neler olur?

Eğer bunu okuyan bir Endüstri Mühendisi ve daha önce hiç sanayi ortamına girmediyse ona tavsiyem olabildiğince soru sorun, saçma olabilir, komik olabilir, hatta bazen insanlar sizin zekâ geriliğine sahip olduğunuzu bile düşünürler ama yılmadan sorun. Sorgulayın size dayatılan öğretilen her şeyi hemen kabul etmeyin, araştırın. Size öğretmeleri için onlara görevler verin. Onlar şunu bilmeli ki stajyer evet kendi öğrenebilir ama onlar sizlere bir şey katmak zorunda. Bugün ne öğretebilirim demeli. Zaten öğrenme isteğinizi karşı tarafa geçirdiğinizde iyi insanlar ise yardımcı oluyorlar.

Üniversite de en sevdiğiniz hoca ve ders hangisiydi?

En sevdiğim ders diye daha önce hiç düşünmemiştim ama Vecihi YİĞİT ve Muhammet Emre KESKİN hocalarımı gerçekten çok seviyorum. Belki de en çok onlardan ders aldım diye olabilir ama en vicdanlı, merhametli hocalarım gibi geliyor. Tabi bu diğer hocalarımı sevmiyor ve onları vicdansız merhametsiz buluyor anlamına gelmesin tabi ki. Hepsi çok iyi insanlar size bir şey öğretebilmek sizi güzel yerlere gelebilmeniz için eğitiyor daha iyisi ne olsun.

Şu an iş arama evreniz nasıl geçiyor ya da iş bulduysanız nerede çalışıyorsunuz, iş bulma aşamasına kadar ki olan evreyi nasıl yönettiniz?

ASAŞ Alüminyum Sanayi ve Ticaret AŞ’de IT departmanında İş Zekâsı ve Raporlama Uzman Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Ben 1,5 ay işsiz olarak kaldım ki bu da şuan ki piyasaya baktığımız zaman kısa bir süre içinde işe girdim demek. O sürede İngilizce, SQL çalıştım. Nerelerde çalışmak istediğimi, nerelerin beni heyecanlandırdığını düşündüm ve onun üzerine iş ilanlarına başvurdum. Sizlere tavsiyem programlama dili bilmiyor olabilirsiniz, İngilizce bilmiyor olabilirsiniz. Bu sizin iş hayatınıza başlamanızda engel olmasın siz yeter ki karşı tarafa öğrenme isteğinizi ve azminizi geçirin. Bu insana bir görev verdiğimde araştırır, öğrenir yapar demelerini sağlayın. Tabi bunları sağlamakla bitmiyor bunları yapın. Kimse sizi işe aldığına pişman olmasın sizlere güvensin iyi ki desin. Eğer nasibinizde varsa işinizi erken bulursunuz. O sürede asla psikolojinizi bozmayın hatta o zamanlarınızın keyfini çıkarın. Çünkü iş hayatınıza başlayınca öğrenmeyi seven bir insan iseniz hayat boyu sizler için yoğun geçecek.

Yaptığınız işi bize tanıtabilir misiniz, memnun musunuz ve okulda öğrendiğiniz bilgiler bu işi yapmak için yeterli oldu mu?

İş Zekâsı: İş Zekâsı (Business Intelligence), ham veriyi işleyerek daha anlamlı ve kullanışlı hale getirmemizi sağlayan süreçlere, yöntemlere verilen isimdir. İş Zekâsı, büyük miktarda verileri işleyerek yeni projelerin belirlenmesine ve geliştirilmesine yardımcı olur.

Raporlama ile de anlık, günlük, haftalık, aylık, yıllık raporları hazırlayıp üst yöneticilere sunuyorum.

Mülakata katıldınız mı, mülakat tecrübelerinizle ilgili öneride bulunabilir misiniz?

Staj yerim Canovate, ERPA, ASAŞ Alüminyum olmak üzere 3 mülakata gittim. Canovate de üretim planlama pozisyonu için mülakata gittim. Staj yaptığım için beni tanıyorlardı zaten iş süreçlerini sordular. İngilizce var mı vs. cv’im hakkında konuştuk.  Daha önce deneyimsiz bir insanı planlamaya almışlar ve pişman oldukları için beni baya zorladılar. Zaten staj boyunca yanımda olan planlama yöneticisi de onları da yapabileceğime ikna etmişti ve olumlu geçmişti. Sadece ilk mülakatım olduğu için çok fazla heyecanlanmıştım. 2.mülakat yerim ERPA idi. Açıkçası ben işi istediğim için gitmedim. Sadece mülakat tecrübem olsun diye gitmiştim. İstememin nedeni hem mesafe uzaktı hem de üretim planlamada çalışmak istemiyordum. Öylesine başvuru yapmıştım. Son mülakat yerimde çok şükür iş yerim. Hem heyecanlandığım bir iş hem de çok şey öğrenebileceğim ve katabileceğim bir iş.

Şu an sizi 3. Sınıfın başına tekrardan koysaydık bu 2 sene içerisinde neler yapardınız?

Bol bol İngilizceyi ve sorgulama dillerini öğrenmeye çalışıyor olurdum. Yine kitap okurdum, yine gezerdim kurslara, eğitimlere daha çok giderdim. Dersleri daha iyi anlayarak geçerdim. Mutlaka fabrikalar da gönüllü olarak staj yapardım. 2 sene boyunca her hafta 1 kere bile gitsem mutlaka işe başladığım zaman biraz donanıma sahip olmuş şekilde başlayacak olurdum. Özellikle İngilizce ve gönüllü stajlarını iyi düşünün ve mutlaka bir an önce uygulamaya başlayın.

Yeni başlayacaklara ya da şu an okumakta olan insanlara ne gibi tavsiyeleriniz olurdu?

İnsanın okuma alışkanlığının olması güzel bir şey, kişiyi cahillikten kurtaracak tek şey doğru okumaktır. Okumayı sevin bunu kitap vs. için demiyorum eğitim anlamında da okumayı sevin. Size verilen Açık öğretim fırsatlarını mutlaka kullanın. Onun dışında kendi bölümümle alakalı olarak Endüstri Mühendisliği gerçekten belirli bir donanıma sahip olduktan sonra güzel bir bölüm. Belirli bir donanım dediğim ise de yaklaşık bir 10 sene piyasanın tozunu yutmak demek. Tabi asla pişman olmayacağınız mutlu olacağınızı düşündüğüm bir meslek.

Son olarak hep ne yapmalı tavsiyesi isteniyor ama ben tersini sormak isterim, sizden sonra gelenlere öğrencilere ne yapmamalarını tavsiye edersiniz?

Hani aslında epeydir gündemde hatta eski de sayılan bir laf var ya ‘Carpe Diem’ . İşte ben biraz an yaşanmalı tabi ama hep geleceğe yönelik kendinize yatırım yapmanız gerektiğini düşünenlerdenim. Evet, zamanlarınızın keyfini çıkarın ama gelecekte nerde olmak istediğinizi hep hayal ederek yaşayın.

Bu güzel cevapların için teşekkür ederim Özge, kısa süre içinde severek gidebileceğini düşündüğün bir iş bulabildiğin için çok sevindim. Verdiğin bilgiler ben ve benim gibi okuyanlara çok yararlı olacağına eminim.

Tagged With:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir