Öncelikle kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?

Ben Şeyda AYDEMİR. 1996 Erzurum doğumluyum. Atatürk Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 2018 mezunuyum. Şu an bir danışmanlık firmasında yalın üretim üzerine proje mühendisi olarak çalışıyorum.

Okuduğunuz bölümü kendi istediğinizle mi seçtiniz, eğer öyleyse sebebi neydi, değilse memnun musunuz?

Ticaret Meslek Lisesi Web programcılığı dalından mezunuyum. O dönemde sayısalı da çok severdim. Meslek liselerinde bu konuda yeterli eğitim verilmediği halde. Lise 3.sınıfta Mühendislik okumak istediğime karar vermiştim. Bundan 5-6 yıl önce meslek liselerinden mühendislik kazanmak bu yıllarda ki kadar kolay değildi. O yüzden, mühendisliği kazanamazsın eşit ağırlıktan hazırlan gibi söylentileri çok duydum. Önemli olan sizin ne istediğiniz ve başaracağınıza inanmanızdır. Bende istedim ve inandım. Sırada hangi mühendisliği okumak istediğime karar vermek vardı.  Bu o kadar kolay olmadı tabi. Lise sonda bölümüm üzerine stajım vardı. Staj yaptığım yerde çalışan mühendisleri gördükçe daha çok istiyordum mühendislik okumayı. Bu mesleği yapan çalışanlardan yaptıkları işlerler ilgili konuşup fikir aldıkça kafamda netleşmeye başlamıştı. Hocalarımın da fikirlerini alarak Makine ve Endüstri Mühendisliği bölümünü araştırmaya başladım. Aldıkları dersleri, çalışma alanları, iş imkanları vb. araştırdım. Tercihlerimi bu doğrultuda yaptım. Ve Endüstri Mühendisliği bölümü kazandım. Çok severek okudum. Şu anda işimi severek yapıyorum. İyi ki okumuşum diyorum.

Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulundunuz?

Üniversite de yapılan etkinlikler, seminerler, düzenlenen sosyal aktivitelere katılmaya gayret ediyordum. Daha sonra ben neden bu etkinlikleri düzenleyen ekibin bir parçası olmuyorum diye düşünerek fakültemizde ki Girişimcilik ve İnovasyon Kulübüne üye oldum. Artık seminer ve organizasyon düzenleyen ekibin bir parçasıydım. Öz güvenimi kazanmamda, kendimi daha iyi tanıyarak zayıf ve güçlü yönlerimi fark etmem konularında çok katkısı oldu. Öğrendiğim bilgiler ve kazandığım tecrübeler ile bölümden birkaç arkadaş ile bir seminer organizasyonu yaparak kendime daha çok şey kattığımı söyleyebilirim.

Üniversite hayatı sizde ne türlü değişikliklere sebep oldu, tanımadığınız hangi yönlerinizi tanıma şansınız oldu?

Hayatımızın en önemli zamanlarını kapsayan üniversite yılları hepimize çok şey katmıştır ve katmaya devam ediyordur. Kendimi daha iyi tanıyarak güçlü yönlerimi ve zayıf yönlerimi fark etmemi sağladı. Zamanımı verimli kullanabildiğimi, sorumluluk alabildiğimi, kendime güvenimin zamanla arttığını, yaptığım işi sahiplenme duygumu, çabuk kavrayabildiğimi, meraklı ve sürekli öğrenme isteğimin güçlü özelliklerimin olduğunu fark ettim. Bunun yanı sıra zayıf yönlerimi fark ettim. Kendimi yeterince ifade edemediğimi, eleştiriye pek açık olmadığımı, aceleci davrandığımı ve çabuk ikna olduğumu zayıf yönlerim olarak ele aldım. Bunları iş hayatı ile aşmaya çalışıyorum. Daha iyi seviyeye geldiğimi düşünüyorum. Gelmek zorunda kalıyorsunuz zaten. 😊

Üniversite hayatında yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?

Çok anı biriktirdim. Ama üniversite hayatımın ilk döneminde kötü ve unutamadığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Üniversite 1.sınıfım. Bölüm dışı dersleri farklı fakültelerden alıyoruz.  Matematik 1 dersimiz var ilk dönem. Dersi seviyorum ve severekte dinliyorum. Çalışırken de yine aynı şekilde sıkılmadan büyük bir zevkle çalışıyordum. Vize haftası geldi. Üniversite hayatımın ilk vizeleri. Nasıl olacak hiçbir fikrim yok tabi. Ben sınava girdim çıktım. Bana göre çok güzel geçmişti. Böyle 70-80 falan bekliyorum. Sonuçları sabırsızlıkla bekliyorum. Ve beklediğim o an geldi. Normalde sınav notları panoya asılır. Herkes gider kendi notuna bakar. Hocamız sağ olsun sınıfta okumak istedi. 😊  Ben kendi notumu duyunca büyük bir şok yaşamıştım. Şeyda Aydemir 0,3 dedi. O nasıl not dedim kendi kendime. 0,3 nedir yani. Hiç mi bir şey yoktu kağıtta. Hocamız sonuca not veriyormuş haklı olarak. 😊 Bu notu ve dersi hiç unutamam. 4 yıl boyunca ilk ve son oldu benim için. 😊

Atatürk Üniversitesi öğrencisi olmanın size artıları ve eksileri ne oldu?

Atatürk üniversitesi köklü bir üniversite. Hocaların kalitesi bilgi ve deneyimlerinden dolayı eğitim olarak iyidir. Dersleri uzmanlarından alıyorduk. Bölümde verilmeyen her ders için ilgili fakültelerden hocalar geliyordu veya gidiyorduk. Fakat Erzurum’da sanayi bölgesinin gelişmemiş olmasından dolayı öğrendiğimiz bilgileri uygulayamamanın eksikliğini mezun olduktan sonra anlıyorsunuz. Bazı fakülteler sanayi iş birliği ile çalışıp öğrencilerinin daha fazla gelişimine katkı sunmakta. Hem kendimizi geliştirmek hem de Türkiye’nin gelişimine katkı sağlamak için böyle bir çalışanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Sanayi projelerimiz az da olsa vardı. Yok diyemem. Fakat fabrika bulmak Erzurum’da öğrencinin bir çilesiydi. Gittiğiniz çoğu işletme sizi gereksiz, kalabalık eden kişiler olarak görüyorlardı. Zorda olsa bulduğumuz işletmelerde destek veren, onlara katkı sağlayacağınıza inan kişilerde oluyordu. Artı ve eksi yönlerini bu şekilde diye düşünüyorum.

Stajlarınızı nerelerde yaptınız, bu stajların size neler kattığını düşünüyorsunuz?

Staj arama ve bulma süreci biraz zor olsa da kendimi geliştirmek ve işi gerçekten öğrenmek için sanayi şehirlerinde staj yapmak istediğime karar verdim. İki stajımı da otomotiv sektöründe yaptım. Üretim Stajımı İstanbul’da Pressan A.Ş’ de talaşlı imalat yöntemlerinin kullanıldığı Kalıphane bölümünde ve Yönetim Stajımı da Kıraç Holding bünyesinde bulunan Kırpart A.Ş’ de Yalın Üretim departmanında yaptım. Stajlar her mühendislik öğrencisi için çok önemli bir yere sahip. Mezun olmadan önce sektörü tanıma fırsatı sağlıyor. Bana kattığı en büyük şey ise, mesleğimde nerede olmak istediğime karar vermemdi. Üretim sahasını seviyorum. Yapılacak olan çalışmaları bizzat dokunarak, görerek yapmak çok hoşuma gidiyor. Bunun yanı sıra talaşlı imalat yöntemlerini öğrenmemde, yalın üretim konusu hakkında bilgi sahibi olup yapılan çalışmalarda yer almak bakış açısı gibi birçok şey kazandırdı.

Okulda gördüğünüz dersler bu stajı yaparken size yardımcı oldu mu?

Zaten staj dosyasının oluşturulması kapsamında bizlere verilen sorular, gördüğümüz derslerin hangi alanlarda kullanmamız gerektiğini ve nasıl kullanacağımız hakkında katkı sağlamaktadır. Dersleri birebir uygulayabilmek her zaman mümkün değildir. Bu aşamada araştırarak ve sorarak yol izliyordum.

Agnonuz(ortalamanız) kaçtı? Bu agnonun yararını ya da zararını bir yerde gördünüz mü?

4. üzerinden 3.00 ile mezun oldum. Agnonun bir yararını şimdiye kadar görmedim. Hatta çoğu iş ilanında veya staj ilanlarında belirtilen ortalama 3.00 üstüdür. Bunu bir şart olarak sunuyorlar. Ben bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Üniversite hayatı yalnıza derslerden ibaret değil. Kendinize farklı olarak ne katabildiğimiz önemlidir. Zaten 3.00 ın altında olan ortalamalarında staja veya işe alındığına şahit oldum. O yüzden agnoya çok takılmamanızı öneriyorum. Dersleri gerçek anlamda öğrenmeye ve nasıl uygulayabileceğinizi düşünmeye çalışın.

Staj yapacak öğrencilere tavsiyeleriniz neler olur?

Staj yaparken bağlı bulunduğunuz kişiden neler yaptığına ve bunları yaparken kullandığı yöntemleri sorun, dinleyin, not alın ve araştırın. Öğrenmek istediğinizi gösterin. Öğrendiğiniz her şey sizin için tecrübedir. Bunu unutmayın. İş isteyin. Büyük küçük demeden verilen işi yapın. Zamanında ve doğru bir şekilde teslim edin. Ekip çalışması ile yapmanız gereken bir iş varsa bunu uyumlu bir şekilde yapın.  Staj yaptığınız firmada devam etme gibi bir düşünceniz varsa bunu yöneticilerinize ve üstünüzdeki kişiye hissettirin ve bu işi yapabilecek doğru kişi olduğunuzu onlara gösterin. Gerçek bir çalışanmış gibi davranın. İşe giriş çıkış saatlerine dikkat edin.

Sorumluluklarınızı yerine getirin. Azimli ve istekli olun. İlerisi için istediğiniz pozisyondaki çalışanları gözlemleyin. Çalışma şekillerine dikkat edin. Onlarla konuşun, tavsiyelerini dinleyin. Çalışanlar ile iyi iletişim kurun ve bağlarınızı koparmayın. İlerisi için referans ihtiyacınız olabilir. Genel tavsiyeler vermeye çalıştım. Umarım faydalı olur.

Üniversite de en sevdiğiniz hoca ve ders hangisiydi?

Her hocanın yeri ayrıdır tabi. Ama bende Gökay AKKAYA hocamızın yeride çok başkadır. Derslerinin hepsini çok severdim. Birini söylemem gerekirse Proje Yönetimi dersi diyebilirim. Çünkü iş hayatım da gerek program olarak gerekse uygulamalarını kullandığım bir konu. Mezun olduktan sonra şöyle bir şey de fark ettim. Diplomamı alınca transkripte göz attım. Şöyle dikkatli bir şekilde bakınca 4 yıl boyunca Gökay Hoca’ dan aldığım tüm dersleri AA ile vermiş olduğumu fark ettim. Şaşırdım, gerçekten böyle mi olmuş dedim. Bunu diplomayı alınca fark etmekte garip oldu. 😊

İş bulma aşamasına kadar ki olan evreyi nasıl yönettiniz?

UnoPro Üretim ve Danışmanlık’ta çalışıyorum. Açık söylemek gerekirse uzun bir iş arama sürecim olmadı. Bu yüzden şanslıydım belki de. Çünkü iş arama süreci gerçekten zorlu ve enerji tüketen bir süreç. Ama kişisel motivasyonu ve umudu yitirmemek gerekiyor. Kendinizi doğru bir şekilde ifade edip bir alan belirleyin. Her türlü iş ilanına rastgele başvuru yapılmasını doğru bulmuyorum. Nerede olmak istediğinize karar verip bu alanda güçlü yönlerinizi ön plana çıkarmaya çalışın. Her başvuru için özgeçmişinizi ve ön yazınızı gözden geçirin. Ekleme veya çıkarmalar yapın. Biraz tavsiye verir gibi oldum. Benim iş bulma sürecime geçeceğim. Yönetim stajımı son sınıfta yaptım. Stajımı bitirdikten sonra staj mülakatına girip diplomamı alacaktım. Stajımın bitmesi ile mülakat tarihi arasında 1 ay vardı. Ben bu zaman diliminde cv düzenlemesi, firma ve pozisyona uygunlukta istenilen nitelikler ile ilgili araştırmalar yaptım. Liste haline getirip bazı kısıtları not aldım. Buna göre önceliklerimi belirledim. Başvurularımı gerçekleştirdim. Bazıları firmalardan geri dönüş gelirken (Olumsuz bile olsa dönüş yapmaları mutlu ediyordu. 😊), bazılarından tepki yoktu. LinkedIn tarafında da arayışımı sürdürüyordum. Aynı zamanda İngilizce çalışıyorum. Dil olmazsa olmaz bir unsur gerçekten. Bunu işe başladıktan sonra daha iyi anlıyorsunuz. Mülakat tarihi gelmişti. Diplomamı aldım. Döndüğüm gün akşamı LinkedIn üzerinden iş görüşmesi için bir mesaj aldım. Aynı akşam bunu yaşamak beni çok şaşırtmıştı. İlk mülakatım gerçekleşmişti. Olumlu sonuçlanmasından sonra ikinci mülakatımda gerçekleşti. Bu şekilde iş hayatına hızlı bir geçiş yapmıştım.

Yaptığınız işi bize tanıtabilir misiniz, memnun musunuz ve okulda öğrendiğiniz bilgiler bu işi yapmak için yeterli oldu mu?

Türkiye’deki Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde yürütülen deneyimsel öğrenme tekniklerini kullanarak teori ve pratiği birleştiren Uygulamalı Yetkinlik ve Dönüşüm Merkezi olan Bursa Model Fabrika projesinde; Proje Mühendisi olarak çalışıyorum.  Almanya başta olmak üzere, dijital üretime (Endüstri 4.0 veya Sanayi 4.0) geçme hazırlıklarının ve uygulamalarının hız kazandığı bu aşamada ülkemiz sanayisinin, hatta KOBİ’lerin de hazır olması gerektiğini düşünen Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı, Model Fabrika Projelerini yaygınlaştırmaya karar vermiş ve Türkiye’de ilk 100 proje içerişinde yer alan Model Fabrikaların 10 ilde kurulması karar alınmıştır. Yalın üretim tekniklerinin gerçek bir üretim tesisinde eğitimler eşliğinde yaparak öğrenmeyi sağlayan Dijital Dönüşüm ve Yetkinlik Merkezleridir. Bu süreç içerisinde sıfırdan bir fabrika kurulumu aşamalarında çalıştım. Şu anda Model Fabrikanın firmalara eğitim vererek, yalın üretimin uygulanması üzerinde çalışıyorum. Okulda öğrendiğim derslerin bazılarını birebir uygulama fırsatı buldum. Bunun dışında öğrenmem gereken ve yetersiz olduğum konularda vardı. Bu konularda da kendimi geliştirmeye çalıştım. Bu bir gelişim yolculuğu, sürekli gelişiyoruz ve öğreniyoruz.

Mülakata katıldınız mı, mülakat tecrübelerinizle ilgili öneride bulunabilir misiniz?

Mülakattan tecrübelerimi aktarayım. İlk görüşmemde, departmanın gerektirdiği özelliklere uygun sorular soruldu. Kendimden ve okul dönemimden bahsettim. Çalışılacak proje ve görev tanımlarından bahsedildi. Görüşmede; SMED, 5S, Kaizen, TPM, İş akışı oluşturma, Zaman etüdü ve Değer Akış Haritalama gibi konulardan sorular yöneltildi. Bu konular hakkında bildiklerimi ve stajlarda yapmış olduğum gözlemlerimden bahsettim. Zayıf ve güçlü yönlerimden soru geldi. Daha önce kendime SWOT analizi yaptığım için bu soruda zorlanmadım. Daha sonra karşılaşılan bir problemi nasıl çözebileceğim soruldu. (Bir endüstri mühendisi olarak: ‘Karşılaşılan problemin neden ortaya çıktığını bulabilmek için, tekrar neden sorusunu soramayacak kadar kök nedene ulaşıp, nedeni ortadan kaldırmanız gerekir.’ gibi bir cevap vermeniz lazım.) Tabi ben böyle düşünsem de o anki heyecandan bu şekilde yanıt veremedim. Bu şekilde görüşme karşılıklı konuşarak soru cevap şeklinde ilerledi. Olumlu olarak dönüş yapılınca 2. Bir görüşme daha gerçekleşti. İşi ne kadar çok istediğiniz ve kendinize olan güveni göstermeniz gerekiyor. Beni işe aldığınıza pişman olmayacaksınız, (Bir an öz güven geldi😊) dediğimi hatırlıyorum.

Son olarak yeni başlayacaklara ya da şu an okumakta olan insanlara ne gibi tavsiyeleriniz olurdu? 

İlk olarak yabancı dili halledin demek istiyorum. Bir yerden muhakkak başlayın. Teknoloji o kadar gelişti ki imkanlar artık çok iyi. Bunları değerlendirmek gerekiyor. Dil dışında sosyal etkinliklerde bulunmalarını ve organizasyonlarda sorumluluk almalarını tavsiye ederim. Sevdiğiniz veya ileride işinize yarayacağını düşündüğünüz bir programı iyi seviyede öğrenmeye çalışın. Bir konuda uzman olmak size çok büyük katkı sağlayacaktır. Bunlar dışında uygulaması yapılabilecek olan dersleri kesinlikle projelendirip firmalarda yapmalarını ve sunmalarını tavsiye ederim.

Tagged With:

2 thoughts on “Yeni Mezun Sohbetleri – Şeyda Aydemir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir